T C. Anayasa Mahkemesi

Bu hakka yönelik müdahalelerin de kanunlaöngörülmesi zorunludur. Ne var ki, yukarıda açıklanan belirsizlik bu hakbakımından da kanunla müdahale ilkesine aykırılık oluşturmaktadır ve kural bunedenle Anayasanın 48. Tebligat, gerek hak arama hürriyeti, gerekseadil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkı (AY m. 36) yönündenoldukça önemli bir usul işlemidir. Tebliğin amacı işlemin muhatabınca hakaranabilmesi için öğrenmenin sağlanması ve dava veya başvuru sürelerine ilişkinkuralların uygulanmasının sağlanmasıdır. İdari eylem ve işlemlere karşıbireylerin korunması ve dava hakkının (AY m. 125/1) kullanılabilmesinin önşartı da usule uygun tebligat yapılmasıdır. Bunun için tebliğin düzenlendiğikuralların mahkemeye erişim hakkının gereklerine uygun, belirsizlikten uzak,keyfiliği önleyen güvenceler içermesi zorunludur.

İfade özgürlüğü ve platformlara getirmişolduğu yükümlülükler bakımından yoğun bir şekilde kamuoyunda eleştirilendüzenlemenin katı hükümleri Fransa Anayasa Konseyi tarafından iptal edilmiştir. İptali istenen kural, George Orwell’ın 1984 romanında yer alankonjonktüre göre gerçeklerin her gün yeniden yazılmasından sorumlu hakikatbakanlığının işlevini görmeye adaydır[5]. Hukuk sistematiğine tamamen aykırı olan bu kurum Anayasanın pekçok maddesine de aykırıdır. Bu haliyle kural öngörülemezdir ve bir kanunda bulunması gerekenöngörülebilirlik ve keyfi müdahalelere karşı güvence içerme niteliklerinitaşımadığından temel hakların kanunla sınırlandırılması ilkesini de ihlaletmektedir. pin-up casino giriş oyunları veya kumar gibi eğlence türlerinin ödemesini sağlayan ve yasal olmayan internet sitelerinden alınan ödeme de incelenme amacıyla bloke edilebilir. Bu durumda araştırma süreci, ilgili kurum tarafından tamamlanana dek hesap blokesi kaldırılmaz.

Bu itibarla kurallakamu yararı dışında bir amacın gözetildiği söylenemez. (7) Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olanyurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılar hakkında 8 inci ve 8/A maddelerikapsamında verilecek olan idari para cezaları bir milyon Türk lirası olarak, 8inci ve 9 uncu maddeleri kapsamında verilecek olan adli para cezaları ise ellibin gün olarak verilir. Söz konusu idari para cezasını gerektiren ihlallerinbir yıl içinde her bir tekrarında cezalar bir kat artırılarak uygulanır. Bu madde kapsamında yeralan içerik, yer ve erişim sağlayıcılar belirtilen hüküm gereği kendilerineulaşılabilecek şekilde tanıtım bilgilerini internet sayfasında güncel olarakbulundurmakla yükümlüdür. (4) Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olanyurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, kendisine bildirileniçeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararlarının uygulanmasınave üçüncü fıkra kapsamındaki başvurulara ilişkin istatistiksel ve kategorikbilgileri içeren Türkçe hazırlanmış raporları altı aylık dönemlerle Kurumabildirir. Üçüncü fıkra kapsamındaki başvurulara ilişkin rapor, kişiselverilerden arındırılmak suretiyle sosyal ağ sağlayıcının kendi internetsitesinde de yayınlanır. Dördüncü fıkraya göre Türkiye’den günlük erişimi bir milyondanfazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, kendisinebildirilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararlarınınuygulanmasına ve üçüncü fıkra kapsamındaki başvurulara ilişkin istatistiksel vekategorik bilgileri içeren Türkçe hazırlanmış raporları altı aylık dönemlerleKuruma bildirir. Diğer taraftan kural sosyal ağ sağlayıcıların da temel haklarınamüdahale teşkil etmektedir. Maddesinde herkesin, dilediğialanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine güvence altına alınmıştır. Yasanın yürürlüğe girdiği günden bu yana sulh ceza hakimlikleritedbirlerden hangisine karar verdiklerini bile belirtmeden yasada yazıldığışekilde “içeriğin çıkarılmasına ve/veya erişimin engellenmesine” kararvermektedirler. Oysa erişime engelleme ile içeriğin çıkarılması tamamen farklıtedbirler olup doğurduğu sonuçlar da farklıdır. Maddenin yedincifıkrasına göre içeriğin çıkarılması halinde hâkim kararı kendiliğinden hükümsüzhale gelmektedir.

Maddesinin (2) numaralıfıkrası gözönüne alındığında dava konusu kurala göre yapılacak tebligatlarınAnayasa’nın 125. Maddesi kapsamında bilgilendirme ve söz konusu bilgilendirmeninhangi tarihte yapıldığını belgelendirme fonksiyonlarını taşımayacağısöylenemez. Bu itibarla kuralda düzenlenen usulde yapılacak tebligatınAnayasa’nın 125. Maddesi bakımından yazılı bildirim niteliği taşıdığı sonucunavarılmaktadır. Bütün bu açıklamalar Türkiye’deki kullanıcıların verileriniTürkiye’de bulundurma yükümlülüğü öngören kuralın sosyal medya kullanıcılarınınAnayasanın 20 maddesinde güvence altına alınan özel hayatın korunması hakkına,22. Maddesinde korunan haberleşme özgürlüğüne, 25. Maddesinde güvence altınaalınan düşünce özgürlüğüne, 26. Maddesinde güvence altına alınan ifadeözgürlüğüne yönelik müdahale teşkil ettiği ve meşru bir amacının bulunmadığınıgöstermektedir. Verilerin Türkiye’de bulunmaması, ifade özgürlüğünün, istisnaiolarak bu yönde bir gereklilik olduğunda, uluslararası insan haklarısözleşmelerindeki ortak standartlara uygun şekilde sınırlanmasına maniolmayacaktır. Bu açıdan, ihtilaflı kuralın, demokratik bir topluma yaraşırherhangi bir kamu yararı düşüncesinden hareket etmediği ortadadır.

Kişinin uğradığı bir haksızlığa veya zararakarşı kendisini savunabilmesinin ya da maruz kaldığı haksız bir uygulama veyaişleme karşı haklılığını ileri sürüp kanıtlayabilmesinin, zararınıgiderebilmesinin en etkili ve güvenceli yolu yargı mercileri önünde davahakkını kullanabilmesidir. (5) Hâkimin bu madde kapsamında verdiği içeriğin çıkarılmasıve/veya erişimin engellenmesi kararları doğrudan Birliğe gönderilir. Diğer taraftan bu yükümlülük bütün sosyal ağ sağlayıcılaraçısından değil, Türkiye’den günlük erişimi bir milyonun üzerinde olan ağsağlayıcılar için geçerlidir. Ancak bu tespitin nasıl yapılacağı konusundayasada bir açıklık bulunmamaktadır. Bu belirsizlik hangi platformların yasayave yasada öngörülen yükümlülüklere ve yaptırımlara tabi olduğu konusundaöngörülemezlik yaratmakta ve idareye keyfi davranma imkânı tanımaktadır. Bu durumda sosyal medya platformlarının Türkiye’den gönderilenyargı kararlarını uygulamadığı tezi anlamsızlaşmaktadır. Zira bu kararlarıntamamını sosyal medya platformları uygulasa AYM tarafından ihlal kararıverilinceye kadar ifade özgürlüğüne yönelik ihlaller devam edecektir. Maddenin koruması kapsamına tüzel kişiler vekurumlar da dahil edilmiştir.

  • Maddenin itiraz konusu (3) numaralı fıkrasında da sulhceza hâkimine yapılan başvuru sonrasında hâkimin başvuruda bulunanın talebidoğrultusunda içeriğin çıkarılmasına ve/veya erişimin engellenmesine kararverebileceği hüküm altına alınmıştır.
  • Maddesinin birinci fıkrasında, “Kimseişlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayıcezalandırılamaz.” kuralına yer verilerek “suçun kanuniliği”, üçüncü fıkrasındaise “Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.”kuralına yer verilerek “cezanın kanuniliği” ilkesi benimsenmiştir.
  • İkinci olarak, Anayasa Mahkemesinin Ali Kıdık ve devamıkararlarında kişilik hakları kavramının içeriği ve tüzel kişilerin bu haklardanhangilerinden ve ne ölçüde yararlanacağı konusunda herhangi bir tartışmayapılmamış ve bu konularda açıklık sağlanmamıştır.

Maddesinde güvencealtına alınmış hak arama özgürlüğü ve 40. Maddede güvence altına alınan temelhak ve özgürlüklere yönelik müdahalelere karşı etkili başvuru hakkı iledoğrudan ilişkili olan tebligat konusunun temel hakları ilgilendirdiği açıkolup yukarıda anılan usulüne uygun olarak yürürlüğe konmuş uluslararasısözleşmelerin de temel hakları ilgilendiren sözleşmeler olduğunda kuşkubulunmamaktadır. Dolayısıyla Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelereaykırı olan iptali istenen kural Anayasanın 90. Maddesine de aykırıdır ve 90/5madde gereği uygulanma kabiliyeti bulunmamaktadır. Anayasa’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. Maddesininbirinci fıkrasında, “Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyleyargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adilyargılanma hakkına sahiptir.” denilerek yargı organlarına davacı ve davalıolarak başvurabilme ve bunun doğal sonucu olarak da iddia, savunma ve adilyargılanma hakkı güvence altına alınmıştır. Maddesinde ise “İdareninher türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır…” denilmektedir. Heriki maddeyle güvence altına alınan dava yoluyla hak arama özgürlüğü, kendisibir temel hak niteliği taşımasının ötesinde diğer temel hak ve özgürlüklerdengereken şekilde yararlanılmasını ve bunların korunmasını sağlayan en etkiligüvencelerden biridir. Kişilere yargı mercileri önünde dava hakkı tanınmasıadil bir yargılamanın ön koşulunu oluşturur. Maddelerine aykırıdır. Anayasa Mahkemesi öncelikle Kanun’un 8. Maddesinde öngörülen hâkim onayı güvencesindenyararlanamayacağını belirttikten sonra Dördüncü fıkrada yer alan düzenlemeniniçeriği suç oluşturan bazı yayınlara da yer vermekle beraber haberleşme veyailetişim niteliği ya da amacı taşıyan ve bu amaçla kullanılan, özellikle sosyalmedya gibi kitlesel haberleşme ve iletişim aracı olan internet PinUp güncel giriş ya dauygulamalarını da kapsadığı belirtmiştir.

Terör suçları ile ilişkilendirilen kişilerin banka hesapları da devlet kurumları tarafından incelemeye alınıp bloke edilir. Mahkeme veya araştırma süreçleri tamamlandığında ise blokeler resmî kurumların ilgili bankaya yapacağı bildirimlerle ortadan kalkar. KYK borçları ise üniversite döneminde devletten alınan kredilerdir. Vergi dairelerinin ilgilendiği bu borç, e-Devlet üzerinden sorgulanabilir ve vergi dairesinde ilk taksidinin ödenmesi şartıyla yapılandırılarak taksitler hâlinde ödenebilir. Vergi dairesinde isteğe bağlı olarak peşin ödeme de kabul edilir. Bu durumda mevcut hesap blokeleri de kaldırılır. Maliye, SGK, Kredi Yurtlar Kurumu ve benzeri devlet kurumları, bu birimlere borcunuz olduğunda ve ödemesi geciktiğinde hesabınıza kısmi bloke ya da bloke koyabilir. Bu kurumlar dışında MASAK adıyla anılan Mali Suçlar Araştırma Kurulu da hesap blokesi işlemi yapabilir. Bu kurum tarafından konulan blokeler, hesaplara yüksek tutarların giriş ve çıkışı olduğunda gerçekleşebilir. Burada amaç, hesap sahibinin kara para aklama suçuyla ilişiği olup olmadığının araştırılmasıdır. Şüpheli finans hareketlerinin marspin up kaynağı, araştırma sırasında sorgulanır ve herhangi bir usulsüzlük yoksa hesap blokesi ortadan kalkar. Hesap blokesi savcılık tarafından yürütülmüşse, bu durumda bloke, yalnızca savcılık tarafından uygun görülürse kaldırılabilir.